Sübhanallahi ve bihamdihi sübhanallahi'l azim

Subhanallahi ve bihamdihi subhanallahil azim. Estağfirullah ve etübu ileyh Sübhanallâhi ve bihamdihi sübhanallâhil aziym, estağfirullahe ve etübu ileyh. Hz. Aişe radıyallahu anha’dan yapılan rivayete göre Peygamebrimiz aleyhissalatü vesselam sık sık şöyle derdi: “Sübhânallahi ve bi-hamdihî, estağfirullâhe ve etûbü ileyh. Ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim. Allah’tan beni bağışlamasını diler ve günahlarıma tövbe ederim.” (Buharî, Ezan 123, 139; Müslim, Salat 218-220) Bununla beraber, görebildiğimiz kadarıyla konuyla ilgili benzer bir rivayet şöyledir: Hz. Peygamber (asm), meleklerin namazı/tesbihleri gibi tesbih etmeyi tavsiye ederken -özetle- şöyle buyurmuştur: “Kim imsak vaktinden sabah namazını kılacağı vakte kadar, ‘subhanallahi vebihamdihi subhanallahilazim (duası ile) 100 defa estağfirullah (el-azim ve etubu ileyk) duasını ukursa, dünya ona küçülerek, boyun eğerek gelir. Allah bu duaların herbir kelimesinden bir melek yaratır ve bu melek kıyamet gününe kadar tesbih eder ve bunun da sevabı bu adama yazılır.” (el-Yabadi, el-cüz, hno:16). Darekutni’de de yer alan bu hadisin zayıf olduğu bildirilmiştir. (bk. Zehebi, Mizan, 3/434) Ayrıca Cafer-i Sadık’tan mevkuf olarak, bir Şia kaynağında şöyle bir bilgi rivayet edilmiştir: “Sabah namazının sünneti ile farzı arasında kim 100 defa ‘‘subhane Rabbiye’l-Azim ve bihamdihi, Estağfirullahe Rabbi ve etubu ileh’ duasını okuyan kimse için, Allah cennette bir köşk yapar.” (Cafer b. Ahmed el-Kummi, kitabu’l-Arus) Kabîsa b. Muharik anlatıyor: Bir gün Hz. Peygamber (a.s.m)'e gittim. “Ey Kabîsa! Seni buraya getiren sebep nedir?” diye sordu. Ben de: “Yaşım ilerledi, kemiklerim inceldi, bu sebeple Allah’ın beni faydalandıracağı bir şeyi bana öğretmen için sana geldim” dedim. (Şöyle buyurdu): “Ey Kabîsa! (şu dediklerimi yaparsan), yanından geçtiğin her bir taş, ağaç ve toprak parçası mutlaka senin için Allah’tan bağışlamanı dilerler. Ey Kabîsa! Sabah namazını kıldıktan sonra, üç defa ‘Subhanellahi’l-azîm ve bi hamdihi’ duasını okuduğun zaman, körlükten, cüzamdan ve felçten muaf olacaksın. Ey Kabîsa! De ki: ‘Allah’ım! Ben senin nezdinde bulunan(lütfun)dan isterim. Üzerime ikramlarından akıt, rahmetinden üstüme yay ve üzerime bereketlerinden indir.”(Mecmaatu’l-Ahzab, 1/132). Ebû Hüreyre'den: Peygamber Sallalla­hu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "İki söz vardır ki onlar dile hafiftir­ler, terazide ağırdırlar; Rahman olan Allah'a sevimlidirler, bunlar: Sübhânellâhi ve bihamidihî, Sübhânellâhil'azîmi. ("Allah'a hamd ederek O'nu noksanlıklardan tenzih ederim, Yüce Al­lah'ı tenzih ederim"). (Buhari, Kitâbu'd-Daavât, 65) Ebü Zer'den (Radıyallahu Anh) bize rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana şöyle buyurdu: "Allah katında en sevimli olan sözü sana bildireyim mi? Allah'a en sevimli olan söz: "Sübhânellâhi ve bihamdihî"dir." Ve bir rivayette de: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e soruldu, hangi söz daha faziletli­dir? Peygamber buyurdu: "Allah Tealâ'nın melekleri için yahud kulları için seçtiği şu sözdür: Sübhânellâhi ve bihamdihî" (Allah'a hamd ederek onu noksanlıklardan tenzih ederim). (Müslim, Mesacid, 17) Cabir'den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Kim Sübhânellâhi ve bihamdihî (Allah'a hamd eder olduğum halde O'nıı noksanlıklardan tenzih ede­rim) derse; onun için Cennette bir hurma ağacı dikilir.’’ (Sünen-i Tirmizî, Kitabu'd-Daavat, 60) Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Kim, Allah’ı hamdiyle tesbih ederim” derse denizin köpükleri kadar bile günahı olsa bağışlanır." (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikr: 17)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder